Sevgili okurlar, öyle olaylar oluyor ki insan bunların karşısında ne düşüneceğini, ne söyleyeceğini bilemiyor. Epeyce bir zamandır ben de o durumdayım. Yok, kesinlikle şaşkınlık, zorlanma, hele yılgınlık söz konusu değil. Belki geçici bir tıkanma, o kadar.
Dün kitaplığımı karıştırırken elime Nâzım Hikmet’in 1945 yılında Bursa Cezaevi’nde yazdığı “Piraye İçin Yazılmış Saat 21-22 Şiirleri” geçti, birkaç şiiri sizlerle paylaşayım istedim.
***
Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
Akarsuyun
Meyve çağında ağacın
Serpilen gelişen hayatın düşmanı
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına
-çürüyen diş, dökülen et-
bir daha dönmemek üzere yıkılıp gidecekler
ve elbette sevgilim, elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle; işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet…
***
Bursa’da havlucu Recebe,
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman,
fakir-köylü Hatçe kadına,
ırgat Süleyman’a düşman,
sana düşman, bana düşman,
düşünen insana düşman,
vatan ki bu insanların evidir,
sevgilim, onlar vatana düşman…
***
Bizi esir ettiler,
bizi hapse attılar:
beni duvarların içinde,
seni duvarların dışında.
Ufak iş bizimkisi.
Asıl en kötüsü:
bilerek, bilmeyerek
hapisaneyi insanın kendi içinde taşıması..
İnsanların birçoğu bu hale düşürülmüş,
namuslu, çalışkan, iyi insanlar
ve seni sevdiğim kadar sevilmeye layık…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder