Hafta içinde dünya, yalnızca Türkiye’de görülebilecek bir olaya tanık oldu. Bir terör suçu sanığı, komutası altındaki 30 bin askerle bir tatbikat yönetti. Dünya basını Üçüncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’e geniş yer ayırdı haberlerinde. Orgeneral, Erzurum Cumhuriyet Savcılığı’na ‘ifade vermeye gideceği yerde’ ağır kış koşullarında ordusuna komuta ediyordu. Gerçekten de tuhaf/olağandışı bir durumdu.
Bir terör suçu sanığına tanklı, toplu, tüfekli koskoca bir ordunun emanet edildiği görülmüş ve hiçbir zaman da görülebilecek bir olay değildi.
Akıllara takılan bir soru da şuydu: O orgeneral, ‘o orgeneral’ olmasaydı da kendisini ifadeye çağıran başsavcının makamına, -Allah göstermesin- ordusunu da peşine takıp gitmeye kalksa acaba ne olurdu? Ortaya nasıl bir görüntü çıkardı?
***
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) uzunca bir zamandan beri Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’ni yerinden yurdundan etmek için büyük bir çaba harcıyor. Sudan nedenlerle dernek, 18 yıldır çalışmalarını sürdürdüğü mekândan çıkartılmak isteniyor. İBB’den derneğe gönderilen yazıda, tahliye kararının ‘kamu menfaatına’ alındığı ileri sürülüyor. Oysa 32 yıl önce Prof. Dr. Coşkun Özdemir’in öncülüğünde kurulmuş olan ve ülkemizde sayıları 100 bine varan kas hastaları için yaptığı çalışmalar dünya tıp kamuoyunca övgü gören dernek 08.06.1992 tarih ve 3137 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsüne alınmış. Şimdiyse dernek, ‘tahsis amacına uygun davranmadığı’ gerekçesiyle İBB tarafından sokağa atılıyor.
İnsan bu durumda İBB’nin ev sahibi olduğu bu mekâna ilişkin olarak Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’ninkinden daha yararlı hangi ‘kamusal’ çalışmaları öngördüğünü merak ediyor. İBB’nin Sayın Başkanı Kadir Topbaş dileriz bunu kamuoyuna açıklar. Bizler de hem meraktan hem de bir ‘kültür başkenti’ yönetiminin neden olduğu utançtan kurtuluruz.
***
TÜYAP ve Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen ve dokuz gündür süren 8. Bursa Kitap Fuarı bu akşam yeni bir ziyaretçi rekoruyla kapanıyor.
Dokuz gün boyunca 200 binin üzerinde kitapsevere ev sahipliği yapan fuarda 220 yayınevi kitaplarını sergiledi. Düzenlenen 88 kültür ve edebiyat etkinliği ile 396 imza gününde yüzlerce yazar, şair, sanatçı, bilim adamı Bursalı kitapseverlerle buluştu.
Fuarın açılışında yaptığı konuşmasında, “Ben artık bir kenti o kentte yaşayanların kitaplarla olan ilgisine bakarak değerlendiriyorum’’ diyen TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu Başkanı sevgili Doğan Hızlan’a hak veriyorum. Kentler gerçekten de kitaplarla, o kitapları okuyan insanlarla aydınlanıp güzelleşiyor.
TÜYAP nisan ayında 15. kez İzmirli/Egeli, mayıs ayında da ilk kez Diyarbakırlı/Güneydoğulu kitapseverlere açacak kapılarını.
***
Sosyal sorumluluklar üstlenen kurum ve kuruluşların topluma verdiği hizmetlerin bir yerde karşılığını görmesi hoş bir şey.
TÜYAP, Kitap Fuarları ve Sanat Fuarı ile ülkemize ve toplumumuza kattıklarını değerlendiren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin verdiği bu yılki üç Akademi Ödülü’nden birine layık görüldü. Düzenlenen törende Üniversite Rektörü, heykeltıraş Sayın Prof. Dr. Rahmi Aksungur’un el emeği olan heykeli TÜYAP adına alan Yönetim Kurulu Başkanı sevgili Bülent Ünal’ı o çorbada tuzu bulunan Tüyaplılardan biri olarak yürekten kutluyorum. Doğal ki öbür ödüllerin sahipleri Pera Müzesi’ni ve İş Bankası’nı da.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder