CHP’nin resmi belgeleri arasında kabul edilen, Sayın Deniz Baykal’ın genel sekreterliği döneminde 1989 yılında hazırlanmış SHP Doğu ve Güneydoğu Raporu, 1999 yılında hazırlanmış aynı konudaki genişletilmiş/güncelleştirilmiş rapor ve 2001 Demokratikleşme Raporu Türkiye’nin temel sorularına ışık tutan ve somut çözüm önerileri getiren önemli çalışmalardır. Söylem, tutum ve davranışlarıyla demokrasi konusunda hiçbir inandırıcılığı bulunmayan AKP’nin ve onun liderinin demagojik söylemleri bir yana bırakılacak olursa İçişleri Bakanı’nın 13 kasım günü yapılan TBMM görüşmelerinde “demokratikleşme ve Kürt sorununa” ilişkin sıraladığı öneriler CHP’nin raporlarında belirtilen önlemlerle örtüşmektedir. Geçen iki yazımızda bunları göstermeye çalıştık.
İçişleri Bakanı Atalay’ın dile getirdiği önlemler arasındaki “Çocuk Mahkemeleri”, “İnsan Hakları Müsteşarlığı Kurulması” ve “Kamu Denetçiliği” konuları CHP’nin Demokratikleşme Raporu’nda yer almaktadır.
Bakalım:
“Madde: 8.4. Çocuk Mahkemeleri
18 yaşını tamamlamamış tüm küçüklere isnat edilen, Devlet güvenliği dahil bütün suçların, çağdaş norm ve pedagojik kurallar çerçevesinde işlev gören Çocuk Mahkemelerinde yargılanmaları sağlanmalıdır.
Madde: 8.5. İnsan Hakları Müsteşarlığı Kurulmalıdır
İnsan Haklan konusunda eğitim faaliyetlerini koordine edecek, ülkede insan hakları ihlalleri konusunda gerçekçi izleme, denetleme ve raporlama işlevlerini üstlenecek, Başbakanlığa bağlı insan Hakları Müsteşarlığı kurulmalıdır. Müsteşarlık, TBMM İnsan Haklan Komisyonu ve insan haklan alanında görev yapmakta olan sivil toplum örgütleri ile yakın iletişim ve işbirliği çerçevesinde görev yapmalıdır.
Madde: 8.6.Kamu Denetçiliği:
Kamu Yönetimini dünyada ve ülkemizdeki değişme ve gelişmelere paralel olarak yeniden yapılanma ihtiyacı her geçen gün artarak devam etmektedir. Halkın yakınmalarını aza indirecek yeni bir yönetim anlayışının yerleştirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
Yönetim-birey ilişkilerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların etkin ve hızlı bir biçimde çözümü amacıyla, kamu denetçiliği kurumunun kurulması, gerekli alt yapısının oluşturulması, sistemin, öncelikli olarak özenle saptanacak belirli alt alanlarda, en kısa zamanda yaşama geçirilebilmesi için gerekli altyapı hazırlıkları yapılmalıdır.”
İçişleri Bakanı’nın TBMM’de “önlem paketi”, “yol haritası” olarak sunduğu öneriler, dinleyenlerde “Tüm bunların CHP raporlarından aktarıldığı” izlenimini uyandırmıştır. Bunda büyük bir haklılık payı vardır, çünkü CHP yirmi yıldır bu konuların üzerinde durmaktadır ve geniş bir bilgi donanımına sahiptir.
Tarafımızdan anlaşılmayan nokta CHP’nin demokratikleşme ve Kürt sorununa ilişkin olarak bizzat kendisinin ürettiği çözüm önerileri salt karşıtları tarafından telaffuz edildiğinden bunları yadsıyan bir tutum sergilemesidir. Biz, TBMM’deki görüşmelerden çok daha önce CHP yöneticilerinin kent ilçe dolaşıp resmi belgelerinde yer alan görüşlerini topluma açıklasaydı daha doğru olurdu, düşüncesindeyiz. Çünkü CHP’nin raporları bu önemli konularda ayrıntılı bilgiler ve toplumca kabul görecek akılcı öneriler içermektedir. CHP yönetimine yönelttiğimiz eleştirinin temelinde partinin yirmi yıldır ürettiği çözüm önerilerine en sahip çıkması gereken bir dönemde sahip çıkmaması, meydanı AKP’ye bırakmasıdır. Konuyu CHP belgelerinden yapacağımız iki alıntıyla kapatalım.
- “Topluma ve yöre halkına güven vermenin, insanları karamsarlık ve çözümsüzlük duygusundan, yanlış arayışlardan kurtarman en temel yöntemi, sorunları açıklıkla ortaya koymak, tartışmak ve yurttaşlarımızın güven duyacağı çözüm önerilerini ortaya koyabilmektir.”
- “Demokrasinin doğal gereksinimi olan düzenlemeleri bir lütuf, bir özveri, bir zamanlama şeklinde görme anlayışı yanlıştır. Belirli kesimlerde hala geçerli olan bu anlayışın aşılması gerektiğine inanıyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder