Yumurta, başta eskilerin deyişiyle “gıdai ehemmiyeti haiz” bir yiyecek olmakla birlikte çok amaçlı kullanılan bir üründür de... Henüz sabah kahvaltımı yapmadığımdan olacak, bu satırları yazarken gözümün önüne sahanda sucuklu yumurta geliyor, yağına ekmek bandırılacak. Neyse… Bu yazıda amacımız yumurtanın öbür kullanım alanlarını anımsamaktır.
Bilmem duymuş muydunuz, kent dışındaki taşıt soygunlarında başvurulan etkili yöntemlerden biri de ön cama çiğ yumurta atmaktır. Yumurta camda patlayınca sürücü doğal bir itkiyle silecekleri çalıştırmakta, aynı anda da cama su fışkırtmaktadır. Soyguncunun beklediği de budur; çünkü bu durumda suyla karışan yumurta sileceklerin de yardımıyla süt rengini alan karışımı cama yayar, görüş gücü yüzde 92 oranında azalır. Artık sürücünün yapacağı tek şey vardır; arabayı yol kenarına çekip durmak. Burası aynı zamanda soygunun yapılacağı yerdir.
Siz, siz olun, sakın sileceklerinizi çalıştırmayın, hele suyu hiç püskürtmeyin camınıza. Gaza basıp bir an önce oradan uzaklaşın.
***
Birinin kafasında yumurta patladığında ortaya çıkan görüntü karşısında gülmekten yerlere serilen ilk insandan bu yana insanlar birbirlerine yumurta atıyorlar. Örneğin, 2006 yılından bu yana İngiltere’de 11 kişilik takımlar arasında yumurta atma yarışmaları yapılıyor. Amaç, yumurtayı en uzağa atmak ve atılan yumurtanın takım arkadaşları tarafından kırılmadan yakalanması. Nerede patlayacağı önceden bilinemeyen bir yerde -ki bu bir kafa da olabilir- patlayan yumurtalar izleyicileri eğlendiren görüntüler oluşturuyor.
Neden olmasın?
***
Kimi okullarımızda da yukarıdan aşağıya, 9 metre yükseklikten okul avlusuna yumurta atma yarışmaları yapılıyor. Bu yarışmaların “bilimsel” bir arka planı var. Amaç, aşağıya bırakılan yumurtaların yere düştüklerinde kırılmamaları. Öğrenciler yumurtaları çarpmaya dayanıklı olacağını düşündükleri maddelerle ambalajlıyorlar. Ne var ki toplam ağırlığın bir kilogramı geçmemesi ve paraşüt kullanılmaması gerekiyor.
Kısacası yaratıcılığın desteklendiği eğitsel bir etkinlik.
Çocukların ellerinin o yaşlarda yumurtaya alıştırılması gelecekteki yaşamlarını etkiler mi? Bu, yanıtını pedagogların, psikologların verecekleri bir soru, aynı zamanda da farklı bir konu.
***
Son zamanlarda Başbakan, devlet bakanı, Anayasa Mahkemesi başkanı gibi önemli kişilere, öncelikle üniversitelerde atılan yumurtalarda bir artış gözlemleniyor. Daha önce İngiliz Tony Blair’in, Alman Gerhard Schröder’in yaşadıklarını şimdi “bizimkiler” yaşıyorlar.
Ne var ki “bizimkiler” İngilizler, Almanlar kadar hoşgörülü değil. “Bizim” Başbakan, kesin bir dille, “Kalkıp bir konferans için gelen Başbakan, Cumhurbaşkanı, bakan, Anayasa Mahkemesi başkanına yumurta ve ayakkabı ile saldırmak demokratik özgürlükler içinde yer almaz,” diyor. Yumurta atan cezasını da bulur demek istiyor.
***
Neyse, yazıyı en iyisi burada sonlandırmak, çünkü içimde birilerinin kafasına yumurta fırlatmak arzusu kabarıyor. Ve o birilerinin sayısı son zamanlarda o kadar hızlı çoğalıyor ki…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder