Türkiye, Cumhuriyet tarihi boyunca altı referandum yaşamıştır. İlki, 27 Mayıs 1960 Darbesi sonrası hazırlanan anayasanın seçmenlerin onayına sunulduğu 9 Temmuz 1961 tarihli referandumdur. Bu referandumda seçmenlerin yüzde 61.7’si yeni anayasaya ‘evet’, yüzde 38.3’ü de ‘hayır’ demiştir. 67 ilin 56’sında ‘evet’ oyları ağırlıktayken, 11 ilde ‘hayır’ oyları ağırlık kazanmıştır. ‘Hayır’ diyen iller Sakarya, Bolu, Zonguldak, Çorum, Samsun, İzmir, Aydın, Manisa, Kütahya, Denizli ve Bursa’dır. Daha sonra il olan Düzce, Karabük ve Bartın ilçelerinde de ‘hayır’ oyları ağırlıktadır.
10 ili kapsayan Marmara Bölgesi’nden yalnızca Bursa ve Sakarya ‘hayır’ diyen iller arasındayken, geri kalan sekiz il 1961 Anayasası’na ‘evet’ demiştir. 8 ili içeren Ege bölgesinde ise üç il, Muğla, Uşak, Afyon ‘evet’, İzmir, Aydın, Manisa, Kütahya ve Denizli ise ‘hayır’ oyu vermiştir. 7 Akdeniz ilinin tümü ‘evet’, 14 Karadeniz ilinin 2’si (Zonguldak, Çorum) ‘hayır’, 13’ü ‘evet’, 10 İç Anadolu ilinin tümü gibi, 12 Doğu Anadolu kentiyle 6 Güneydoğu Anadolu kentinin de tümü ‘evet’ demiştir.
‘Hayır’ oyu veren illerin tümünde 1957 genel seçimlerinde Demokrat Parti kazanmıştı.
***
İkici referandum, 12 Eylül 1980 Darbesi’nden sonra hazırlanan 1982 Anayasası için süngü zoruyla ve ‘hayır propagandası’ yasaklanarak 7 Kasım 1982’de yapıldı. Anayasa, yüzde 8.63 “hayır” (1.626.431 seçmen) oyuna karşılık, yüzde 91.37 ’evet’ (17.215.559 seçmen) oyuyla kabul edildi. Bu referandumda en çok ‘hayır’ oyunun çıktığı üç il Bingöl (yüzde 23.5), Diyarbakır (19.7) ve Tunceli (17.4) idi. Kürt ve Zaza nüfusun yoğun olduğu bu illerde faşist-ırkçı baskıların, işkencelerin toplumun tepkisinde bir rol oynadığı haklı olarak ileri sürülebilir. Fakat en çok ‘evet’ çıkan Kars (97.5) ve Bilecik’in (95.9) arasında yine Kürt nüfusun yoğun olduğu Ağrı’nın (96.4) yer alması ilginçtir; şablona uymamaktadır.
***
Üçüncü referandum, 1982 Anayasası’nın geçici 4. maddesi ile getirilen Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş gibi politikacılara ilişkin 10 ve 5 yıllık siyasal yasakların kalkıp kalkmaması konusunda 6 Eylül 1987’de düzenlendi. Yüksek Seçim Kurulu, halkoylaması sonuçlarını 12 Eylül 1987’de açıkladı. Halkoylamasına 24.436.821 seçmen katıldı. Geçerli 23.347.856 oydan 11.711.461’i ‘evet’ (50.16), 11.636.395’i ‘hayır’ (49.84) çıktı. Böylece, geçici 4. madde yürürlükten kalktı. Tüm İç Anadolu illeriyle Doğu Anadolu’nun büyük bölümünde seçmenler ‘hayır’ derken, Çanakkale dışında tüm Trakya ile Akdeniz’in tüm kıyı illeri ‘evet’ dediler.
Bu referandumda ‘evet’ ile ‘hayır’ oyları arasında yalnızca 75.066 oyluk bir fark ortaya çıkmıştır. Sonuçların açıklanması ile dönemin Başbakanı Turgut Özal erken genel seçim kararı almış ve aynı yıl 29 Kasım 1987 Türkiye Cumhuriyeti Milletvekili Genel Seçimleri yapılmıştır. 1987 referandumunda seçim yasaklarının kalkmasına, dolayısıyla Necmettin Erbakan’ın politikaya dönmesine ‘hayır’ diyen Konya, 1991 genel seçimlerinde Refah Partisi’nin ve Erbakan’ın kalesi oldu. İlginçtir, şaşırtıcıdır.
***
Türkiye’de yapılan dördüncü halkoylamasının sonucu ‘hayır’ çıkmıştır. 1982 Anayasası’nın 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda 25 Eylül 1988’de yapılan bu halkoylamasında seçmenlerin yüzde 65’i ‘hayır’, yüzde 35’i de ‘evet’ oyu kullandılar. Böylece yerel seçimlerin erkene alınması için anayasanın 127. maddesindeki değişiklik kabul edilmedi ve 13 Kasım 1988 olarak öngörülen erken yerel seçim yapılmadı.
Bu halkoylamasında ‘evet’ çıkan tek il Malatya idi, bu sonucu Malatyalıların Turgut Özal’la olan hemşerilik bağlarıyla açıklayabiliriz. Gönül bağından kaynaklanan siyasal bir sonucun demokrasi ile ne ölçüde bağdaşabilir olduğu konusunda sanırım düşünmek gerekir.
Bu referandumları anımsatmak istedim, hem 12 Eylül Referandumu’nu hem de demokrasimizin düzeyini daha iyi anlayabiliriz düşüncesiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder