Birçok fabrika üretimini durduracak.
Sanayi sektörü dış borçlarını ödemekte zorlanacak.
İşsizlik artacak, hayat pahalanacak.
Kredi kartı borçları kapatılamaz olacak, bankalar haciz işlemlerine başlayacak.
Toplumca yoksullaşacağız.
Yakın geleceğimiz karanlık.
Tüm bunları biliyoruz.
***
Önümüzdeki mart ayında yerel seçimler var. Soğukların dayanılamaz olduğu, kazma kürek yaktırdığı günlerde sandığa gidilecek.
AKP iktidarı seçimlere hazırlanıyor. Planlı, programlı.
Valiler, kamyonların şoför mahallerinde oturacaklar, mahalle sokak dolaşıp bedava kömür dağıtacaklar.
AKP örgütleri seferber olup evlere fasulye, nohut, pirinç, şeker, tuz, yağ servisi yapacaklar, iktidarın sadakası olarak.
Sayıları her gün binlerle artan yoksullardan kömür, erzak karşılığı oy istenecek. Onlar da verecekler.
Arsalar, araziler eşe dosta peşkeş çekilmeye devam edecek. Varsıllar, kentlerin en yapı kondurulamaz yeşil alanlarına villalar kondururlarken, yoksulların iki göz evleri iş makineleriyle yerle bir edilecek.
İhale vurgunları sürecek.
Elektrik zamlanacak, doğalgaz zamlanacak, su zamlanacak.
Yerel seçimler pek bir şey değiştirmeyecek hayatımızda.
Tüm bunları biliyoruz.
Bildikçe, düşündükçe içimiz kararıyor.
***
Gelin, içimizi serinletecek bir parantez açalım bu boğucu hayatımıza.
Dün İstanbul Kitap ve Sanat fuarları kapılarını açtı Beylikdüzü’nde; bugünden önümüzdeki pazara tam bir hafta var önümüzde.
Gelin, kitapların, yazarların, resimlerin, heykellerin, sanatçıların dünyasına atalım kendimizi.
Öyle güzel etkinlikler var ki, yüzlercesinden birini, birkaçını izleyelim, ışıklanalım.
Kitap Fuarı’nın bu yılki başlığı “1968: 40 yıl önce, 40 yıl sonra”. Umutların filizlendiği, adil, yaşanası, güzel bir dünya için gençlerin başkaldırdığı o coşkulu günlere uzanalım.
Geleceğe dair hayaller kuralım.
Eğer bu düzenin dayattığı kurallar hayatlarımızı değiştirmenin önünde engelse ve bizler ille de başka hayatlar yaşamak istiyorsak, hayatımızı değiştirmek için ‘neler yapabiliriz’ sorusuna yanıtlar arayalım. Bunun için Kitap Fuarı’ndan, fuardaki açık oturumlardan, söyleşilerden, konferanslardan daha iyi bir olanağı nerede bulabiliriz?
Sanat Fuarını dolaşalım, kir, pislik, leke göre göre paslanmış gözlerimizin pası silinsin.
Unutmayalım; biz iyi insanlarız, apaydınlık daha güzel bir dünyaya layığız.
Kitapla, sanatla yeniden yollara düşelim, sonunda umudun görüneceği, mutlaka görüneceği o uzun yollarda yürüyelim hep birlikte, el ele, omuz omuza.
Haydi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder