6 Aralık 2008 Cumartesi

KABAHAT BİZDE - 07.12.2008


Açıldı, açılacak derken, paket çoktan açılmış ama dikkatsizlikten bizim haberimiz olmamış. Başbakan söyledi televizyonda.

Fakat anladığım kadarıyla “asıl paket” yolda! Görüşmeler bitsin, IMF ile anlaşmaya varılsın, işte o zaman hem paketi, hem de günümüzü göreceğiz. O eski film yeniden dönmeye başlayacak. Ekonomik büyüme 0’lanacak, enflasyon yüzde 15’i zorlayacak, kamu yatırımları duracak, sosyal güvenlik kalkanı delik deşik olacak, kamu çalışanları maaş ve ücret zammı yerine hava alacaklar.

Reel sektörün üretimi zaten yüzde 8 gerilemiş, ihracat düşmüş, İstanbul’da, Kocaeli’de, Bursa’da, Denizli’de, Kayseri’de, Adana’da, Gaziantep’te sanayici kan ağlıyor, esnaf birbiri ardınca kepenk indiriyor, işsizlik yaygınlaşıyor, iç pazar küçülüyor.

Bu, küresel krizin ülkemizden teğet geçme hali!

Evet, hele bir anlaşmaya varılsın, hele bir 25 milyar dolar borç “koparalım”, IMF komiserleri gelip Türkiye’de konuşlanacaklar, ekonomimizi denetim altında tutacaklar, kopardığımız parayı bizim beceriksizler yine çarçur etmesinler diye. Ama olan yine size bize, sıkılan ümüklerimize olacak.

IMF’in aklına Türkiye’yi ekonomik felaketin eşiğine getiren, ülkeyi topu topuna 6 yılda tüm Cumhuriyet tarihinde borçlandığından daha borçlu duruma getiren o beceriksizlerin, o Erdoğan’ların, o Ekren’lerin, o Şimşek’lerin, o Unakıtan’ların, o Tüzmen’lerin, o Çağlayan’ların ümüklerine yapışmak gelmeyecek. Onlar görkemli uçaklarında, lüks makam arabalarında, şatafatlı dış gezilerde sefa sürmeye devam edecekler. Toplum sefalete sürüklenirken, onlar “devlet adamlığı” oynamayı sürdürecekler.

***

Kapitalizm böyle bir şeydir işte; kapitalistlerin ve kapitalistlerin devletini yönetenlerin yaptıkları yanlışların ceremesini o yanlışlarda hiçbir payı olmayan çalışan kesimler, emekçiler çeker. Kapitalist dara mı geldi, işçilerine yol verir, yükten kurtulup rahatlar. Bir avuç namuslusunun dışında onlara hiçbir şey olmaz; “battık” derler, kendileri konaklarda, mahdumları yatlarda, kerimeleri Amerika’da fink atar. Yoksa siz 2001 krizinde fabrikası, bankası batan kapitalistler arasında yoksulluğa düşenini gördünüz mü?

Bu kez de böyle olacaktır. Zam vakti geldiğinde işvereniniz size krizi işaret ederken, siz “ne olur ne olmaz, işsiz kalmak da var” korkusundan sesinizi çıkaramayacaksınız, elinize tutuşturulana razı olacaksınız. Bu arada enflasyon yüzde 15’e dayanmış, alım gücünüz aynı oranda düşmüş, ne yapacağınızı bilemez durumdaymışsınız; bu sizin sorununuzdur.

Hele bir de o “beyaz yakalılardan” iseniz belki de hayatınızda ilk kez işvereninizin gözünde hiç de sandığınız kadar önemli olmadığınızın farkına varacaksınız. Belki ilk kez o işvereni ayakta tutmak için kendinizce yaptığınız özveriler aklınıza gelecek, “Ben tüm bunları neden yaptım?” diye çalışma hayatınızı sorgulamaya başlayacaksınız. Büyük olasılıkla sorgulamada geç kalmışsınızdır, ama ders yine de derstir!

***

Yukarıda bir yerde “yapılan yanlışlarda hiç payımız yok” dedim ya, bu pek doğru değil. Çünkü o yanlışları yapanları bizi yönetsinler diye biz seçtik; onların düzenine itiraz etmedik, değiştirmek için direnmedik. En azından potansiyel bir seçenek oluşturabilmek için birleşmek yolunu denerdik, tam tersine parçalandık, bölük pörçük olduk. Ya aydınlarımız, hele kendilerine “liberal solcu” diyenler! O yanlışları yapanları, yanlışlarıyla Türkiye’yi çöküşün kıyısına getiren iktidarı destek yarışına girdiler.

Diyeceğim, kabahat bizde; kabahatlerimizin sonuçlarından öğrenmeyi, bir toplumsal uzlaşma kültürü oluşturmayı, kendimizi ve kendimizi değiştirirken, bize dayatılan bu düzeni de değiştirmeyi düşünmedik. Bundan sonra? Bilemiyorum, siz?

Yorumlar:

Bundan sonra mı?

1- Yöntemini bilemem ama, çok sancılı bir ÇIKIŞ.

2- Başarılı toplum mühendislerinin eseri olan necip halkımızın desteği ile inişe devam!

Saygı ve sevgilerle.

Gürkan Kurdoğlu , 8.12.2008
------------------------------------------

Bir de 'seviyeli' yorum:

yaw bu millet darbveci memur zihinli ekonomistleri kaldirip kaldirip atiyor.. senden ne ogrenecek beee

Adnan Soysal, 8.12.2008



Hiç yorum yok: