Benim de “kötü”den kastim hepimizin yaşamaya hakkımız olan bu mutluluklara, duymak istediğimiz sevinçlere düşen koyu gölgelerdir.
Tüm dünya gibi Türkiye de aylardır derin bir ekonomik kriz içindedir ve hepimizin belini büküyor. Başımızda beceriksiz, basiretsiz, bizi masallarla uyutmaya çalışan bir hükümet var; bırakın geleceğimizi, bir gün sonramızı bile göremiyoruz.
Öyle bir noktadayız ki kime, hangi kuruma güveneceğimizi bilemiyoruz; eğitim laçkalaşmış, yargı birbirine girmiş, medya işbirlikçileşmiş, üniversite çökmüş. Türkiye’nin en köklü eğitim kurumunun, İstanbul Üniversitesi’nin rektörlüğüne seçilme ölçütü Başbakan’ın aile doktorluğu sınırına çekilmiş.
Bu ülkenin, bu toplumun üzerine düşen, düşürülen gölgeler insanların hakkı olan mutlulukları doyasıya yaşamalarını engelliyor ne yazık ki.
İsrail dört gündür Gazze’yi bombalıyor. Yüzlerce ölü, binlerce yaralı var. İsrail, Gazze’de kurulan “Hamas Devleti”ni kanla, barutla, ölümle ortadan kaldırmaya kararlı görünüyor.
Biliyorsunuz, Hamas, ABD ve AB ülkeleri tarafından “terör örgütü” ilan edilmiş bir silahlı İslami kuruluş; Siyasi Büro Başkanı Halid Meş’al başkanlığında bir Hamas heyeti 16 şubat 2006 günü Ankara’yı ziyaret etmiş, zamanın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat tarafından AKP Genel Merkezinde ağırlanması içeride ve dışarıda eleştirilmişti.
Hamas, Birleşmiş Milletler’in aracılığıyla İsrail ve Filistin arasında imzalanan ve 19 aralığa kadar sürecek 6 aylık ateşkes anlaşmasının uzatılmayacağını Şam’da yaptığı bir basın toplantısında açıkladı. Sonrasında da İsrail’e bir kişinin ölümüne yol açan füze saldırısı başlattı. Dört gündür yaşanan insanlık dışı vahşet Hamas saldırısına karşı İsrail’in giriştiği orantısız misillemedir.
El Kaide gibi Hamas da ABD desteğiyle kurulmuş bir silahlı İslami örgüttür. Yaser Arafat’ın El Fetih örgütünü zayıflatmak amacıyla kurdurulmuş, yine El Kaide gibi bir süre sonra ABD’nin kontrolünden çıkmıştır.
Hamas, füze provokasyonunu İsrail’in buna misliyle karşılık vereceğini bilerek gerçekleştirmiştir; amacı mümkün olduğunca fazla sayıda ölü vererek, katliama yol açarak dünya kamuoyunun “sempatisini” kazanmaktır. Bu kanlı bir oyundur. Olan yüzlerce masum, mazlum Filistinliye olmaktadır. İnsanlar İslami terörizm ile Siyonist vahşet arasında sıkışıp kalmışlardır.
Ölümler, acılar, insanlık dramları sürmektedir, sürecektir.
***
İnsanlık yeni yıla çaresizlikle, umutsuzlukla, mutluluklarının üzerine düşen koyu gölgelerle girmektedir.
Kapitalizm sürdükçe Türkiye huzura, esenliğe, mutluluğa hiçbir zaman erişemeyecektir.
Emperyalizm var oldukça devletler, uluslar, toplumlar daha birçok kez birbirine düşürülecek, insanlık çok daha derin, çok daha büyük acılar yaşayacaktır.
Dilerim, 2009 güzel bir yıl olsun.
Kendi hayatlarımız ve insanlık üzerine enine boyuna düşüneceğimiz, kötü olanı kendi hayatlarımızdan ve insanlıktan çıkarmanın yollarını arayacağımız, ortak mutluluklarımızın, ortak sevinçlerimizin kapısını aralayacağımız bir yıl…
Her şey gönlünüzce olsun, Sevgili Okurlar.
1 yorum:
deniz üstad'ım yazınız gerçekten harika.Maalesef toplum olarak hep olayları bir yanıyla görüyoruz.Yazınız iki yanı da gözler önüne seriyor...tşk...
Yorum Gönder