Daha sonra da “Neden?” diye sorup yanıtını da kendisi vermiş: “Dünya çapında bu kadar etkili olan bir yazarı TÜYAP’ı düzenleyenler neden görmezden geliyor? Edebi değerini beğenmedikleri için mi? Sanmıyorum. O zaman geriye kalıyor siyasi tercihler. Orhan Pamuk’un söyledikleri herhalde TÜYAP yöneticilerinin hoşuna gitmiyor. Bir sanat etkinliğinde, bir kültürel etkinlikte bu kadar açıktan ve bu kadar belli olacak tarzda siyasi tercihler ön plana çıkarılabilir mi? Kitap fuarı gibi bir kültürel etkinlikte böylesi siyasi tercihler yapmak doğru mu? Orhan Pamuk’a yönelik bu yaklaşımı herhangi bir evrensel kültür insanına açıklamak mümkün mü? Ayrıca Pamuk’a bu yaklaşım ondan çok TÜYAP Kitap Fuarı’nın inandırıcılığını ve kültüre yaklaşımını sorunlu hale getirmez mi?”
Oral Çalışlar sormadan, soruşturmadan, çalakalem yazmış. Hiçbirinin aslı astarı olmayan, laf ola beri gele eleştiriler, ne var ki aramızda 40 yıla varan bir hukuk var, bu da beni yanıt vermeye zorluyor.
Oral Çalışlar’ın merak edip öğrenmediğinden bildiğini sandığının tersine İstanbul Kitap Fuarı yıllardır TÜYAP tarafından tek başına değil Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) ile ortaklaşa düzenleniyor. Nobel Ödülü’nün açıklanmasından hemen sonra TYB ve TÜYAP temsilcileri bir araya gelip neler yapılabileceğini tartıştılar. Teknik nedenlerden ötürü yapacak bir şey olmadığından fuayeye TYB tarafından hazırlanacak ve altında Orhan Pamuk’u kutlama yazısının bulunacağı büyük boy bir fotoğraf panosunun konulmasına karar verildi. Bu pano dışarıdan gelen örgütlü bir ülkücü grubunun protestolarına, beli çevrelerden aldığımız çok sayıda tehdit telefonuna karşın fuarın sonuna kadar yerinde kaldı.
Ayrıca açılış töreninde hem TYB hem de TÜYAP’ı temsilen yapılan konuşmalarda Orhan Pamuk’un başarısı kutlandı, Türk edebiyatını, Türk dilini dünyaya duyurduğu için kendisine teşekkür edildi. (Bak. 29.10.2006 tarihli Radikal: TÜYAP Yönetimi, Orhan Pamuk'u da unutmadı. Deniz Kavukçuoğlu, Orhan Pamuk'un aldığı ödülden duyduğu memnuniyeti vurguladı.)
Oral Çalışlar’ın TÜYAP yöneticilerini ‘siyasi tercih’ yapıyor diye suçlaması her şeyden önce bu kuruluşun çeyrek yüzyıldan uzun zamandır gösterdiği çabalara, verdiği emeklere, bulunduğu özverilere karşı insafsızlıktır, saygısızlıktır.
Ne var ki Çalışlar’ın insafsızlık/saygısızlık sınırı fuarın da, fuardaki etkinliklerin de düzenlenmesinde ortak payı/katkısı bulunan Türkiye Yayıncılar Birliği’ni ve İstanbul Kitap Fuarı Danışma Kurulunu da içine almaktadır. Çünkü ‘Onur Yazarı’ yıllardır Doğan Hızlan’ın başkanlığında toplanan, Füsun Akatlı, Jale Parla, Semiş Gümüş, Cevat Çapan, Selim İleri ile TYB’nin (Metin Celal, Kenan Kocatürk) ve TÜYAP’ın (Deniz Kavukçuoğlu, Sunay Girgin) ikişer temsilcisinden oluşan 10 kişilik Danışma Kurulu tarafından belirlenmektedir. Bu kurulun TÜYAP Onur Yazarı’nın belirlenmesinde Orhan Pamuk aleyhinde siyasi tercihlerde bulunma safsatası bir yana, üç üyesi Doğan Hızlan, Metin Celal ve Jale Parla Stockholm’e giderek Orhan Pamuk için düzenlenen ödül törenine katılmışlardır.
Oral Çalışlar’ın hiçbir dayanağı olmayan suçlamalarıyla neyi amaçladığı anlaşılmamaktadır.
Bu yıl ise değerli edebiyatçımız Fürüzan TÜYAP Onur Yazarı olarak belirlendi.
Oral Çalışlar’a göre şimdi bu adlar TÜYAP yöneticilerinin siyasi tercihlerine göre mi belirlenmiş oluyor?
Allah akıl fikir versin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder