Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Pakdemirli geçen hafta üniversitesinde sergilediği, demokratik haklar ve açıklama özgürlüğünü ayaklar altına aldığı utanılası davranışıyla “kötü” bir iş yaptı. Ne var ki yaptığı “kötü” işle “Her şerde bir hayır vardır” özdeyişini doğrulamış oldu. Artık biliyoruz ki AKP’li politikacıların olsun, AKP politikalarının dümen suyundaki üniversite rektörlerinin olsun, dertleri öğrencilerin ellerine taş, sopa, yumurta alıp şiddete başvurmaları değildir. Onlar öğrencilerin, gençlerin seslerinden korkmakta, kısmak için her yola, her yönteme başvurmaktadırlar.
Mehmet Pakdemirli bu gerçeği kanıtlamıştır; ortada ne taş, ne sopa, ne de yumurta varken “okuldan atmak” tehdidiyle tek amaçları toplu halde bir AKP’li politikacının üniversitelerini ziyaretini sözle protesto etmek isteyen öğrencileri susturmuştur.
İktidardan mutlaka yaldızlı bir “Aferin!” almış olmalıdır.
***
Oysa Mehmet Pakdemirli’nin davranışı “suç” oluşturmaktadır. Aynı davranışı uygar-demokratik bir ülkede sergilese görevden derhal alınır, disiplin cezası alır.
Avukat dostum Noyan Özkan’ın derlediği ulusal ve evrensel kurallara bir göz atalım.
• 10 Aralık 1948 Tarihli Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. Maddesi:
“Herkesin fikir ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve görüşleri her yoldan aramak, almak ve yaymak özgürlüğünü” kapsar...
• 16 Aralık 1966 Tarihli Birleşmiş Milletler, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 19. Maddesi:
“1- Herkesin, söz özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak gerek sözlü, yazılı ya da basılı veya sanat eseri şeklinde, gerekse seçilen diğer herhangi bir yoldan, ülke sınırları söz konusu olmaksızın, her türlü haber ve düşünceyi araştırma, alma ve verme özgürlüğünü içerir.”
• 4 Aralık 1950 Tarihli İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin 10. Maddesinin 1. Fıkrası:
“Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüğü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir” hükümlerini öngördüğü gibi...
• 21 Kasım 1990 Tarihli Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı, Yeni Bir Avrupa İçin Paris Şartı’nda:
“İnsan hakları ve temel hürriyetler, tüm insanların doğumlarıyla birlikte iktisap ettikleri vazgeçilmez haklardır ve kanunlarla garanti altına alınmışladır. Bunların korunması ve geliştirilmesi devletin başta gelen görevidir. Bunlara saygı, zorba bir devlete karşı asıl güvenceyi oluşturur. Bunlara uyulması ve tam olarak uygulanması hürriyetin, adaletin ve barışın temelidir.”
“...Demokrasinin temelinde insana saygı ve hukukun üstünlüğü yatar. Demokrasi, ifade hürriyetinin, toplumun her kesimine karşı hoşgörünün ve herkes için fırsat eşitliğinin en iyi güvencesidir.”
• 13 Ekim 2004 Tarihli Avrupa İçin Bir Anayasa Oluşturan Anlaşma’nın II-71. Maddesinin 1. Fıkrasında;
“Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, bir görüş sahibi olma ve haberlerle fikirleri, kamu yetkililerinin herhangi bir müdahalesiyle karşılaşmadan ve sınırlardan bağımsız olarak alma ve bildirme özgürlüklerini de içine alır.”
Tüm bunları okuyup anlasın diye yazdık buraya.
Bir üniversite rektörünün mühendis kökenli olması mühendislik dışında hiçbir şeyden anlamaması, hiçbir şeyi algılamaması, hiçbir şeyi kavramaması için bir neden olmamalıdır.
Devamı gelecek yazıya…
1 yorum:
Asp web tasarim olarak bilgilendirici paylaşımlarınızdan dolayı bloğunuzu çok beğendik , başarılarınızın ve paylaşımlarınızın devamını dileriz.
Yorum Gönder